HASTANIN KULLANACAĞI İLAÇLAR: Hastaya reçete edilmesi durumunda Antibiyotik, Ağrı Kesici ve Gargara
TEDAVİ VE TAKİP SÜRECİNDE DİKKAT EDECEĞİ HUSUSLAR:
Periodontal hastalıklar, büyük bir oranda önlenebilen ve kontrol altına alınabilen hastalıklardır. Tedavi; iyi ağız hijyeninin sağlanmasına, doğru ve erken tanıya ve doğru tedavi yaklaşımlarına bağlıdır. Bu nedenle hem hastanın hem de hekimin tedaviye aktif olarak katılımı gerekir.
1. Tedavinin 1. Aşaması:
Periodontal tedavide en önemli aşama enfeksiyonun ortadan kaldırılması ve hastanın etkili ve düzenli bir şekilde diş eti, diş ve dişler arası temizliği uygulayarak ağız sağlığını koruyabilmeyi öğrenmesidir. Enfeksiyonun ortadan kaldırılması; hastalığa sebep olan mikrobiyal dental plak, diş taşı ve diş taşının tutundugu kök yüzeyinin hekim tarafından temizlenmesi ve hastanın bu durumu koruması ile mümkündür. Bu işlem “başlangıç tedavisi” adını alır, her tip periodontal hastalığın tedavisinde vazgeçilmez aşamadır ve vakanın durumuna göre 3-4 seansta gerçekleştirilir. Başlangıç tedavisi sırasında kötü ve taşkın dolguların yenilenmesi, çürük dişlerin doldurulması, diş eti kenarı ile uyumu ve şekli doğru olmayan protezlerin düzeltilmesi gibi bakteri tutunmasını kolaylaştırıcı yerel faktörlerin uzaklaştırılması, kanal tedavileri ve varsa ümitsiz dişlerin çekimi gerçekleştirilmelidir. Ayrıca sistemik bir hastalığın varlığında tıbbi konsültasyonlar da bu safhada yapılır. Bu aşamada olası protezler için planlama yapmak da gereklidir.
2. Tedavinin 2. Aşaması:
Periodontist başlangıç periodontal tedavi aşaması ile tam olarak tedavi edilemeyen bir durum tespit etmişse periodontal cerrahi işlemler önerecektir. Başlangıç periodontal tedavi sonrasında kalan cep derinlikleri, diş eti büyümeleri ve çekilmeleri, kemik erimesinin varlığı ve şekli, diş eti miktarı gibi veriler alınacak kararı etkiler. Tüm periodontal hastalıklar ve defektler aynı cerrahi işlemlerle tedavi edilemezler. Tedavi seçimindeki belirleyici faktörler, hastaya ve dokuya ait özellikler ve mevcut periodontal hastalığın seyri ve yaygınlığıdır.
Cerrahi periodontal tedavinin ana amacı; cep derinliklerini ortadan kaldırmak, kemik-diş eti ve diş ilişkisini orjinaline benzetmeye çalışmak, böylece hastanın ve hekimin kolay temizleyebileceği bir ortam yaratmaktır. Bu nedenle “düzeltici tedavi” olarak da isimlendirilir.
Cerrahi Tedavi Tipleri:
Operasyonlar lokal anestezi altında yapılır. Gerektiğinde operasyon öncesinde tıbbi konsültasyonlar ve tetkikler istenir.
Gingivektomi; Sadece diş etini ilgilendiren bir işlemdir. Diş eti cebinin ve diş eti büyümelerinin ortadan kaldırılması için bir miktar diş etinin kesilip çıkarılmasıdır. Böylece hastalığın ilerlemesi durur, hasta kolay temizleyebilecegi ve daha estetik bir diş etine sahip olur.
Flep operasyonu ve kemik cerrahisi işlemleri;Hem diş etini hem de altındaki destek dokuları ve kök yüzeylerini ilgilendiren bir işlemdir. Kemik erimesi olan vakalarda uygulanır. Bu teknikle diş etinin uygun bir şekilde kaldırılarak alttaki dokulara ulaşılması ve tedavisi sağlanır. Kök yüzeylerinin tam olarak temizlenmesi ve cep derinliği azaltma işlemi ana amaçtır. Daha önce de bahsedildiği gibi derinleşen cepler içerisindeki bakteriler daha fazla kemik yıkımına dişin kaybına yol açacağı için bu ceplerin ortadan kaldırılması önemlidir. Operasyondan sonra cep derinlikleri azaltılmış veya ortadan kaldırılmış olur, böylece hastanın ev bakımı ve hekimin profesyonel kontrolleri kolaylaşarak periodontal sağlığı idame ettirmek mümkün hale gelir. Hasta doğal dişlerini koruyabilir ve ceplerden kaynaklanan enfeksiyon nedeniyle meydana gelen genel sağlık problemlerinden de korunmuş olur.Flep operasyonu sırasında alttaki kemik dokusuna da müdahale edilir. Bu işlemler “kemik cerrahisi işlemleri” adını alır. Flep operasyonu sırasında diş eti kaldırıldıktan sonra, ölü yumuşak dokular, kök yüzeyleri ve ayrıca kemik içinde meydana gelen ceplerin içleri temizlenir. Böylece ameliyat sırasındaki mevcut kemik şekli değerlendirilmiş olur. Daha sonra ya rezektif tekniklerle kemik şekli düzeltilerek orijinal şekline benzetilmeye çalışılır, ya da rejeneratif yöntemlerle kemik onarımı gerçekleştirilerek ve kemik içi cepler doldurularak orijinal kemik seviyesine getirilmeye çalışılır. Bu teknikte doğal veya yapay kemik tozları, bunların üzerini örten membranlar, protein yapısındaki maddeler gibi çeşitli materyaller kullanılır. Çoğu vakada rezektif ve rejeneratif teknikler birlikte uygulanır. Kemik şeklinin düzeltilmesi üstteki diş eti dokusuyla sağlıklı ilişkisi açısından önemlidir.
Mukogingival cerrahi;Ağız içi yumuşak dokuları ilgilendiren işlemlerdir. Yetersiz yapışık diş eti yüksekliği, diş eti çekilmesi, yüksek kas bağlantıları varlığında uygulanır. Böylece hastanın ağız bakımını sağlayabileceği doğal ortam ve protezli dişlere destek olacak yeterli diş eti miktarının sağlanması, estetik ve hassasiyet problemlerinin giderilmesi amaçlanır.
3. Tedavinin 3. Aşaması:
Vakanın durumuna göre cerrahi olmayan ve cerrahi olan tedavilerden sonra elde edilen periodontal sağlığın korunması ve hastalığın tekrarının önlenmesi amacıyla hastalar düzenli aralıklarla kontrol programına alınırlar. Başarılı bir periodontal tedavi sonrasında, idame tedavisine alınmayan ve kendi ağız bakımını sağlamayan hastalarda kısa sürede doku yıkımı tekrar başlar ve hastalık belirtileri ortaya çıkar. (cep derinliği artar, kemik kaybı ve diş kaybı olur) Vakaya göre değişen 3-6 aylık aralıklarla hasta periodontist tarafından takip edilmelidir.
Ağız Sağlığı ve Genel Sağlık İlişkisi:
Ağız ve Diş Sağlığının Korunması İçin Yapılması Gerekenler:
Diş hastalıkları ve diş sağlığının korunması açısından erken tanı çok önemlidir. Bu nedenle yılda en az iki kez diş hekimine muayene olunması önerilir.
Diş çürümelerinin önlenmesinde sularda yeterli flor olması, düzenli olarak dişlerin fırçalanması, diş ipi kullanılması, aşırı tatlı ve şekerli yiyeceklerden olabildiğince kaçınma bunlar yendiğinde mutlaka dişlerin fırçalanması, diş hekimi kontrollerine gidilmesi temel uygulamalardır. Diş eti hastalıklarının önlenmesinde de diş fırçalama ve düzenli diş hekimi kontrolleri önemlidir.
Dişlerde gelişim bozuklukları varsa erken dönemde özel diş hekimliği dallarında uzmanlaşmış birimlere başvurularak gerekli tedavi sağlanmalıdır.
Aşırı asitli ve şekerli yiyecekler mikroorganizmaların etkisini artırır. Dişler sert cisimlerle karıştırılmamalı, fındık, ceviz vb. kabuklu yiyecekler dişlerle kırılmamalıdır. Bunlar diş minesinin çatlamasına ve bakterilerin etkisinin artmasına neden olur. Diş minesinin koruyucu etkisi ortadan kalkar.
Her yemekten sonra dişlerinizi fırçalamalısınız. Yemekten 2 saat sonra bakteriler üremeye başlar. Yatmadan önce mutlaka dişlerinizi fırçalamalısınız. Gece tükürük salgısı azaldığı için ağız kurur ve bakterilerin üremesine uygun bir ortam oluşur. Dilinizin en arkasını fırçalamalısınız. Burası kötü kokuların merkezidir. Gargara suyuna batırılmış yumuşak bir fırçayla bu kısmı iyice fırçalamanız gerekir. Ağzınız kuruduğunda; şekersiz naneli sakız çiğneyin. Bu tükürük bezlerini çalıştırır. Yanınızda diş fırçanız yoksa: ağzınızı mümkünse (tuzlu suyla) çalkalayın. Islak bir pamuk veya gazlı bez ile dişlerinizi silin. Gece yatmadan önce süt için veya peynir yiyin. Bu besinler bazik olduğu için ağızdaki asit ortamı nötralize eder. İçindeki “kazein” ise dişi güçlendirir. Çok iyi bir bakım yapıyor olsanız da yılda en az 2 kez diş hekiminize kontrole gidin.
Erişkinlerde Ağız Bakımı
Diş fırçası seçimi ve kullanımı:Diş fırçaları; boyut, şekil ve fırça kıllarının dizilişi, sertliği ve uzunluğuna göre farklılıklar gösterirler. Küçük başli, sık kıllı, kıl uçları yuvarlatılmış, düz kesimli kıl demetleri olan, yumuşak veya orta sert fırçalar seçilmelidir. Böylece dişler arasına ve ağzın bütün bölgelerine erişip temizleyebilmek kolay olur. Ortalama 4 ayda bir fırçanın değiştirilmesi tavsiye edilir. Sert ve yanlış fırçalama tekniği ile diş eti çekilmesi, diş yüzeyinde madde kayıpları ve hassasiyet oluşmakta, ayrıca tam temizlik etkisi sağlanamadığından çürük ve diş eti hastalıkları önlenememektedir. Diş fırçası ile hem dişler hem de diş etleri temizlenmelidir. Bu amaçla fırçalama sırasında fırça kıllarının yarısının diş yüzeyinde, diğer yarısının da diş eti yüzeyinde konumlandırılması gerekir. Genellikle bu pozisyonda aşırı kuvvet uygulamadan, fırça başını yerinden kaldırmadan ve belli bir sıra takip edilerek yapılmalıdır. Sadece kılları hareket ettirerek minik yuvarlak dairesel hareketlerle bakterilerin biriktiği bu bölgeleri etkili olarak temizlemek mümkündür. Dişler ve diş etleri günde 2 kez (sabah kahvaltıdan ve akşam yemekten sonra) fırçalanarak temizlenmelidir. Peridontist diş eti çekilmesi, ameliyat sonrası gibi farklı durumlarda farklı fırçalama metodları da önerebilir. Pilli / güç kaynağıyla çalışan fırçalar, eğer normal diş fırçası ile etkili fırçalama yapılamıyorsa doğal diş fırçasına ilave olarak önerilebilir.
Diş macunları:Diş fırçasının mekanik temizleme etkisini destekleyen ve parlatan macun kıvamında maddelerdir. Diş macunu leblebi tanesi kadar kullanılmalıdır. Çeşitli amaçlar için, çeşitli içerik ve özellikte diş macunları vardır. Son yıllarda macunların içine çeşitli maddelerin ilavesi ile plak, çürük, diş taşı ve hassasiyet önleyici etkiler geliştirilmeye çalışılmaktadır. Periodontist vakaya göre uygun olanını tavsiye edecektir.
Dişler arası bölgenin temizliği: Sadece diş fırçası ile dişlerin birbirine bakan ara yüzeylerin temizliği yeterli düzeyde yapılamaz. Diş eti hastalıkları esas olarak dişlerin ara yüzeylerindeki diş etinden başladığı için bu bölgelerin temizliği çok önemlidir. Bu amaçla dişler arasına yerleştirilebilen çeşitli araçlar kullanılır.
Diş ipi: Dişler arasındaki ve diş etinin altında mikrobiyal dental plak ve gıda birikintilerini temizler. Mumlu, mumsuz, mentollü, florürlü, klorheksidinli diş ipi çeşitleri vardır. Diş ipi kullanımı fırçalamadan sonra yapılmalıdır. Diş ipi iki elin orta parmaklarına sarılıp sabitlenerek ve iki işaret parmağı ile yönlendirilerek uygulanır. Bu şekilde kullanamayan hastalarda sapan şeklinde alt ve üst çeneye uygun olarak açılandırılmış bir taşıyıcı üzerine sabitlenmiş diş ipi ihtiva eden hazır araçlar kullanılabilir. Kullanırken ilgili diş yüzeyinin diş eti altı seviyesine kadar inilmeli ve tüm diş yüzeyleri aşağı-yukarı hareketlerle temizlenmeli ve diş etini kesmemeye özen gösterilmelidir. Günde 1 kez mutlaka uygulanmalıdır.
GEREKTİĞİNDE BİLGİ ALMAK İÇİN İLETİŞİME GEÇECEĞİ SAĞLIK PERSONELİ:
Merkez için: +90 242 7533323 numaralı telefondan tedavinizi gerçekleştiren diş hekimini bağlatınız.
Mimar Sinan Semt Polikliniği için: +90 242 742 59 11 / +90 243 23 08 (Dâhili 1005) numaralı telefondan tedavinizi gerçekleştiren diş hekimini bağlatınız.
DİĞER KONULAR: